Selin’ciğim yine ben bu soruna cevap verirken “ailemden gördüklerim” diye başlayacağım.
Annem çok akıllı bir kadındır. Mutluluğun kendi ailesine olduğu gibi babamın ailesine de saygılı, ilgili ve sevgiyle davranılarak geleceğini, sorunlar olsa bile kendi içinde halledilebileceğini bilirdi. Bize de küçücükken sadece tembihleyerek değil hareketleriyle de bu kuralları öğretirdi. Aile büyükleri, özellikle babamın büyük halası Vicdan halam, Refik eniştem yaz kış Büyükada’da otururlardı. Kış aylarında hafta sonları tatillerde bizde kalırlardı. Bilge halamın eşi askere gittiğinde, kuzenimle bize gelir, annemin babamın yanında güvende olurdu. Nedime halamın eşi Çelik Palas’ın genel müdürü idi. Çocuklar haftasonu bizde kalırlardı. Annem hiçbir gün şikayet etmeden onları ağırlardı. Biz çocuklar için onların bizim evimizde olması ayrı bir sevinç olurdu. Evimiz şenlenir, oyunlar oynardık. Sen de bilirsin; Vicdan halama düşkünlüğümü… Özellikle eniştemi kaybettikten sonra halamın tüm sorumluluğunu üslenmiştim. Sizler çok küçüktünüz ama hatırlarsınız, bizde kalırdı. Gitmemesi için ayakkabılarını saklardın. Nur içinde yatsın… Geriye baktığımda güzel anılar ve çok büyük huzur var.
Gelelim halana; babanla yaş farkı 13… İki kızdan sonra baban dünyaya gelince ailede çok büyük sevinç yaşanır. İki abla da babana annelik yaparlar. Üstelik Ayten halan bekar yaşamayı seçmis. Babanı kardeşten öte bir sevgiyle sever. Ben aileye katıldığımda beni de sevgiyle kucakladılar. Babaannen, büyükbaban gözlerimin içine bakarlardı. Hiç bir gün biribirimizi incitmedik. Halan da aslında baban gibi kuralları olan zor bir karakterdi. Beni de zorladığı durumlar olmuştur. Geçmişte kaldı. Ben onun kırılgan yapısına her zaman saygı gösterdim. Son zamanlarda birbirimizi daha iyi anlar olduk. İtiraf etmeliyim ki önce Kaan ve sen, sonra Ece ve Mekin olayı çözdü. Sizlere olan düşkünlüğü, sevgisi onu hayata bağladı. Hasta yatağında bile sizlersiz hiçbir günümüz geçmiyor.
En son Kaan’ın ayağını kırmasını çok dert etti. Allah’tan felç gelmeden bir gün evvel Kaan’ı gördü. Onun sizler için yaptığı duaları hiç kimse bir başkasına yapamaz, buna inan. Sizin hayallerinizle yaşıyor hala. Allah’a şükrediyorum. Telefonuna cevap vermediği gün, iyi ki ısrarla aramışım.iyi ki yapabileceğimiz her şeyi yapabildik ve yapıyoruz. İyi ki evimiz müsait, yanımızda. Baban da ben de çok ama çok huzurluyuz. Ona şevkatle bakıyoruz. Belki hayatı boyunca bu kadar beraber olmamıştık. Sizler sık sık geliyorsunuz. Bir sevgi çemberi var etrafında.
Dilerim bir faydamız dokunur. Hiç değilse bir oturabilse diye dua ediyorum. Allah’ın takdirine bırakıyorum. Nefesler sayılıymış. Ona hayatının sonuna kadar, yanımızda, elimizden geldiğince kaliteli bir hayat yaşatmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de inan hayatımızın akışını hiç değiştirmiyoruz. Yine misafirlerimiz geliyor, Ayten ablanın Bafra’lı dostları, komşuları, öğretmen arkadaşları ziyarete geliyor. Yukarı katta onları ağırlıyoruz… Babanla aşağıda kendi misafirlerimiz, sizler…Halan son günlerini kalabalık bir ailede, huzurlu, sevgi dolu yaşıyor. Şimdi uyuyor, Ece’nin yazdıklarını yarın ona okuyacağım. Kim bilir neler söyleyecek prensesine.
Ben ise huzurluyum, hem de çok. Allah’ın verdigi ömrü bilemeyiz ama Allah bana güç verdiğince ona sevgiyle bakacağım. Hayata bana bu imkanı verdiği için teşekkür ediyorum.
Ne guzel, sevgi dolu bir yazi, ellenize saglik. Yasanan her sevgi dolu anin kiymetini bilmek ne guzel bir duygu. Selam ve Sevgilerimle, Ozlem
Ailenin ana direği evin hanımından başka kim olabilir? Sevgili Zübeyde tesis ettiği bu aile ruhu ile zaman içinde ne kadar sağlam ve keyifli bir ortam yaratmış. Buna ben, yukarda “kuralları olan zor bir karakter” olarak tasvir edilen Güven’ciğimin her zaman tekrarladığı “ön yargısız ve art niyetsiz” sürdürdüğü huzurlu hayatı yakından gören biri olarak şahidim. Sonra, oradaki diğer kadınlara bakar mısınız? Selin ve arkasından gelen Ece. Tüm aileye sağlık ve keyifle nice seneler.
Çok ama çok sağolun, ne mutlu bana…