Elimde sevgili Zeynep Aktan’ın el emeği göz nuru hediyesi, düşüncelere dalıyorum…
Yeni televizyon programım başlayalı 2 hafta oldu. Zeynep ilk yayın günümü, mutfaktan “Hayat Ağacı” aracılığıyla sizlere ilk seslenişimi ve hazırladığım yemekleri inanılmaz bir sanatçı gözle resmetmiş…
O anı en güzel şekilde ölümsüzleştirmiş. Zeynep Aktan’a (www.picamimi.com) ne kadar teşekkür etsem az.
Bu mutfaktan kendime baktıkça, ilk günden beri hissettiğim şey, ne kadar da anneme benzediğim. Bazen sanki içimden annem çıkacakmış gibi geliyor. Keşke! Bu dünyaya ayrı bir faydam olur!
Artık görebiliyorum ki ben yeri geldiğinde annemim. Ama bir o kadar da farklı ve özgürüm… Annem sanki beni büyütürken ondan almamı istediği tüm özellikleri bir kutuya koymuş ve çeyizime iliştirivermiş. Bir taraftan da ona benzemeyen özelliklerimle savaşmamış, beni ben yapan renkleri hiç bozmamış.
Kız çocuk büyütmenin kolay olmadığı bu dönemde anneme doğru bildiğimizi onlara nasıl aktarmamız gerektiğini sormak istiyorum. Kritik ederken nasıl onları kırmayız ama kazanırız? Ve evet bazen, inandığımız doğrular için onları nasıl ikna ederiz, tüm nesil farkına rağmen nasıl bizim tarafa geçiririz?
Selin cim cevabim da da hep boyle kal diyorum ya….enerjin kalbinin guzelligi durustlugun.hic degismesin.senin SEN olmandan cok memnunum.bana yasattigin tum guzellikler icin cok tesekkur ederim